DİLİN MİLLET HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Dil: Bir milleti ayakta tutan, vatanına ait kılan, milliyetçi ruhu ilelebet yaşatmış ve
yaşatacak, kültürün en önemli aynalarından biridir. Öyle ki tek ve bir olmuş
millet, dilin varlığıyla mümkündür.
İnsanın geçmişini öğrenmesi, geleceğini
sürdürmesi, eğitimi, hayatını geçirmesi ve özellikle de toplumdaki insanlarla
sürekli iletişim içinde olmasını sağlayan ihtiyaçlar ve daha birçoğu dil ile
mümkündür. Bizler her ne kadar farkında olmasak da her şeyden önce dil
hayatımızdaki en önemli hizmeti bize sunar.
Millet
olmanın gerektirdiklerinden biri de ortak dili konuşmaktır. Çünkü kişi
etrafında onu anlayabilecek, iletişim kurabilecek ve aynı değerlere, kültüre
sahip çıkan düzeyde birisini görmek ister. Bu ortak değerlerin oluşmasında dil
çok önemli bir rol oynar. Halkı birleştirerek, birlik beraberliği aynı zamanda
milli bilinci kuvvetlendirir. Atatürk’ün de dediği gibi “ Türkiye Cumhuriyetini kuran; Türk
halkı, Türk milletidir. Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk
milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz
felâketler içinde ahlâkının, an’anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin,
kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyinin dili sayesinde muhafaza
olunduğunu görüyor. Türk dili; Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” Tarihimize göz atacak olursak da bu aynıdır.
Bu milletin ataları yıllarca o kelimelerle düşünmüş, o kelimelerle şiirler,
romanlar, hikayeler yazarak bizleri mest etmiş, evlatlarını o kelimelerle
büyütmüş, bu kelimeleri güzel sanatlarla ve daha akla gelmeyecek birçok söz
sanatı, ahenk unsuruyla yontarak bizlere en eksiksiz haliyle sunmuşlarsa, bize
de bu eşsiz ve zengin dili en uygun biçimde kullanmak ve gelecek nesillere
aktarmak kalmıştır.
Bu mucizevi
kaynak, her şeyin aracısıdır. Bir topluluk diline sahip çıkıyor, yerinde
kullanıyorsa her alanda başarı yakalayabilir. Bilimde de ilerler, edebiyatta
da. Felsefede de ilerler sanatta da. Dil olmadan hiçbir alanda hiçbir ülke yol
katedemez. Bundan dolayıdır ki dil, bir milletin aynasıdır. Dilin bir diğer
güzelliği de toplumun geçmişini bilmesine yardımcı olmasıdır. Toplumumuzun
yüzyıllar öncesindeki yaşantısını öğrenmemizde, kültürümüzü benimsememizde,
maddi ve manevi kaynaklarımızı öğrenebilmemizde bize asıl yardımcı olan kaynak dildir. Banarlı’nın da dediği gibi “Ataların bize miras bıraktığı en güzel iki
şeyden biri bugünkü Türk vatanı ise, diğeri de Türkçedir.’’ Bizler ancak dilde bazı kalıplaşmış “herkesin
kullandığı” klişe kelimeleri bırakarak, her fırsatta okumayı, öğrenmeyi
yeğleyip kendimize bir şeyler katmayı düşlersek, günlük hayatta bilinçsizce kolaylık olsun diye kullandığımız yabancı sözcükleri kendi öz Türkçemizden
arındırma derdine düşersek, o kadar şuurlu, milli ve tam anlamıyla bağımsız bir
toplum olabiliriz.
Bu yazıyı okuyan ve vatanına, bayrağına değer veren Türk evladı!
Dilini
ebediyen sevecek ve koruyacaksın. Dil bir toplumun iskeletidir. Dil var olmazsa
toplum da ayakta kalamaz. Şunu da unutma ki; bir millet dili dışında tüm
zenginliğini, maddiyatını kaybedebilir. Bunları bir gün tekrardan elde etme şansına
sahiptir. Fakat dilini kaybeden bir toplum, diliyle birlikte benliğini de kaybettiği
için yok olmaya mahkûmdur.
Esma AVCI
Esma AVCI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder